Hoşgeldin!
Tam da şu an, bu noktaya kadar gelip, kendi hakkımda yazdığım bu yazıyı okuyor olman ne kadar güzel.. Demek ki hayatın boyunca, hiç hesapsızca verdiğin bütün o kararlar, yaptığın seçimler, bir şekilde bizi – en azından şu an – bu noktada bir araya getirdi.. Ve bence bu “mucize”nin ta kendisi 😉
Şu anda, hakkında okumakta olduğun yazıyı yazan ben, iç sesimle iletişime taa çoçukluğumda başladım.. Aslında hepimiz gibi 😉 Fakat şöyle bir fark vardı; Tek çocuk olduğum için ve çocukluğum boyunca genelde birşeyler paylaşabilmek için bir kardeş, kedi, köpek, vs.. gibi bir varlığın ihtiyacı içinde olmama rağmen, ailemden hep “hayır” cevabı ile karşılaştığım için, bir yerde bir karar almam gerekti.. Ya istediklerim olmuyor diye somurtkan ve mutsuz bir birey haline gelecektim, yani bu durumumun kurbanlığı içine girecektim, ya da kendimle keyifli vakit geçirmenin bir yolunu bulacak ve hayatımı kendim yönetecektim.. Ben de o küçücük yaşımda, ikincisini seçtim! Zaten elimde olan hayalgücümü devreye soktum ve kendi kendime eğlenebileceğim muhteşem oyunlar buldum! Hayal gücümü o kadar çok seviyor ve kullanıyordum ki, artık sıkılmama imkan bile kalmadığını, hatta ve hatta hayatımı bu hayalgücümle yarattığımı farketmem uzun sürmedi J Bu da kendi iç sesimle daha çok diyalog kurabildiğim bir kapı açtı bana.. Ve zamanla, yanlız gibi görünsem de, asla yanlız olamayacağımı çok net bir şekilde deneyimlemeye başladım..
Böylece, büyüdükçe, kişisel gelişime merakım artmaya başlamıştı.. Kişisel gelişimle ilgili kitaplar, yabancı yayınlar, yurtdışından workshop’lar aldım.. En büyük arzum, kendimi daha yakından tanımak ve karşımdaki insana karşı kuvvetli olan empati yönümü dengelemekti.. Bir yandan da, hayalgücüme bu kadar izin veriyorken ve bundan zevk alıyorken, sanatçı tarafımı da bırakmaya niyetim yoktu.. Şu an hayatımda en sevdiğim mesleği yapıyorum.. Mimarım ve kendi işimin sahibiyim J Ama bu beni, hayatım boyunca kişisel gelişimde dahasını öğrenmekten, bulunduğum yerden hep bir adım daha ileri gitme heyecanından ve keyfinden, araştırmaktan, sorularıma cevaplar bulmaktan, hiç bir zaman alıkoymadı.. Ve böylece 2009 yılında, Evrenden Torpilim Var kitabını okur okumaz, Aykut’dan seans alma heyecanı içinde buldum kendimi.. Gerçekten de Aykut’dan uzun yıllar boyunca kişisel seanslar aldım, sonrasında workshop’lar ve en önemlisi de bu sertifika programı.. Artık yavaş yavaş taşlar yerine oturmaya başlamıştı.. Böylece ben, en sevdiğim ikinci mesleğimi, yani yaşam koçluğunu da hayatıma almış bulunuyorum..
En güzeli de, bu keyifli yolculuğun bir sonu yok.. O yüzden de, eğer arzularsan, SENin de yapabileceğin en güzel şey, kendi hali hazırdaki hayatından keyif almaya başlaman.. Çünkü şu an (en azından hatırladığın) tek bir hayatı yaşıyorsun.. Bu hayatı nasıl değerlendireceğin, nasıl geçireceğin, tamamen ve tamamen SENİN seçimin..
Eğer kendini daha yakından tanımak, kendin ile olan iletişimini güçlendirmek ve daha keyifli hale getirmek, özellikle de kendi hayatında bir fark yaratmak istiyorsan ve en önemlisi de buna “HAZIRIM, BURADAYIM ve BU DEĞİŞİMİ SONUNA KADAR HAKEDİYORUM” diyorsan, ben burada bekliyor olacağım..
Artık hayatının iplerini eline almaya ve adım adım yön vermeye başlamaya HAZIR mısın? Eğer cevabın “EVET ise, iplerini eline almaya, kendini kutlamakla başla! Cünkü, unutma ki, hayatınla ilgili bu kararı verebilecek tek bir kişi var, o da SEN’sin! J
Sevgiler..
Aykut & Esra ile 21 Günlük Şükür Maratonu
21 gün şükür maratonu. Şükür egzersizi bazen çok hatalı yapılabiliyor. Yaşam Koçluğu Sertifika programımıza gelen katılımcıların bile, çok iyi bir şekilde bu egzersizi yapmadan önce