Daha iyi bir hayat ve daha çok para yaratayım diye girdiğim bu yolun, kendime doğru sonsuz derinlikte ve güzelliklerle dolu bir yolculuğa dönüşeceğini tahmin bile edemezdim.
Hayatımı başıma gelen olaylar olarak görmekten çıkıp, nasıl adım adım kendi çocukluğumdan itibaren aldığım kararlar doğrultusunda yarattığımı anladığımda ilk şokumu yaşadım. Bu ne muazzam bir güçtü bendeki. Bir seçim yapmam yeterliydi bütün senaryonun kurulması ve benim başrol olmam için. Tabi ki bir o kadar da acıydı. Bütün bu hoşuma gitmeyen durum, kişi ve olayları da ben mi çekmiştim şimdi hayatıma. Neden daha önce fark etmedim ki pişmanlığı eklenmişti bir de.
Bütün bu duyguların içinden geçme iznini kendime verdiğimde, hayatımın sorumluluğunu ve içimdeki o muazzam tanrısal gücü tam anlamıyla elime aldım. İşte o zaman hayatımda tertemiz bir sayfa açıldı. Bu kimsenin bize dışarıdan veremeyeceği ancak kendi kendimize verebileceğimiz muazzam bir özgürlük. İşte hayatın anlamı bu. Özgürce istediğimizi seçebilmek.
Geçmişte almış olduğum ama şu an beni kısıtlayan kararları teker teker fark etme ve onlardan özgürleşme aşamasında, içimdeki o çocuğa gittiğimde, ilk defa kendimi görmenin ve sevmenin ne demek olduğunu deneyimledim. Ne muhteşemdi o çocuğum; ne zeki, ne cesaretli ve ne kadar sevgi doluydu. Kendimi, o içimdeki hazineleri hiç bu kadar çıplak bir gözle görüp takdir ettiğim olmamıştı. Bu benim dönüşümümün başladığı en önemli nokta oldu. Kendimi görmek ve kendime o koşulsuz sevgiyi vermek. Bu sevgiyle birlikte her gün adım adım hayatım öyle genişledi ki, istediğim bütün o işler, paralar, araba, ilişkiler her şey akmaya başladı.
Şunu anladım ki hiçbir şey kendimizi sevmekten ve sahip olduğumuz hediyeyi insanlarla paylaşmaktan daha önemli değil. Ben bu yolda kendi hediyemin; bildiklerimi, deneyimleri paylaşmak ve insanların yolculuğuna sevgiyle ışık tutmak olduğunu keşfettim.
Hayatta tek ihtiyacımız olan, özümüze giden bu yola çıkma cesaretini göstermek. Sen bu yola çıkmayı seçtiğinde, ben tüm kalbimle senin yanında olacağım.
Sevgilerimle
